24 Haziran 2018 Pazar günü yaklaşık 55 milyon seçmen, daha önce referandumla onaylamış olduğu yeni sistemde ilk defa Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapacak milletvekillerini seçmek için sandığa gidecek. Halkımız çok partili döneme geçildiği günden beri hükümet kurmasını istediği partiyi ve vekil adayını hür iradesi ile belirleyerek birçok dünya devletine örnek olmuştur. Seçimlerin gerçekleştirilmesi ve seçmenin iradesinin sandığa yansıması noktasında da parmakla gösterilecek bir olgunluğa erişmiştir.
Halkımızın bu demokratik olgunluğu ve tercihleri doğrultusunda oluşan hükümetler sayesinde ülkemiz, özellikle son yıllarda istikrarlı bir şekilde yönetilmiş ve büyümüştür. Sağlık, ulaşım, eğitim, iletişim, savunma sanayi gibi birçok alanda büyük yatırımlar hayata geçirilmiş ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti bölgesinde hem ekonomik hem de siyasi bir çekim ve güç merkezi olmuştur. Gönül coğrafyamızla köprüler kurulmuş ve kadim medeniyetimizle ilişkilerimiz geliştirilmiştir.
Son on yılda ülke içindeki ve dışarıdaki şer odakları tarafından hayata geçirilen sinsi engelleme ve darbe girişimlerine rağmen söz konusu ilerleme devam etmiştir. Ülkenin bekasına kasteden planlar bozulmuş suçlulara hak ettikleri cezalar verilmiştir, verilmeye de devam edilmektedir. Devletin varlığını, toplumun birlik ve beraberliğini hedef alan kuşatmalara ve örtülü savaş haline rağmen; bir ülkenin kılcal damarları olan Sivil Toplum Örgütleri hem hukuki manada hem de faaliyet alanında, eski dönemlerle kıyaslanmayacak derecede destek görmüştür.
Halkın dînî ve manevî değerlerini ifade edebilmesi ve yaşaması konusunda engellemeler ortadan kaldırılmıştır. Başörtüsü takmak isteyen kadınlar ve kızlar, gerek okullarda gerekse kamusal alan denilen resmi dairelerde kendilerine dayatılan yasaklardan kurtulmuştur. İmam-Hatip okulları, halkın ihtiyaçlarını karşılayacak sayıda açılmış ve bu okullarda eğitim alan öğrencilerin daha önceki hükümetler döneminde engellenen hakları tekrar kendilerine tanınmıştır. Kuran-ı Kerim eğitimi ile ilgili kısıtlamalara son verilmiştir. 28 Şubat’ın mağdurlarında açtığı yaralar sarılmış ve milletimizin yaşadığı toplumsal travma bertaraf edilmiştir.
Toplumun farklı kesimlerinde bulunan her vatandaş, hakaret ve nefret içermeden kendi düşüncesini her türlü iletişim vasıtalarıyla ifade etmiştir. Yine her fikir ve düşünce; teröre ve şiddete yönelmediği müddetçe örgütlenme ve faaliyette bulunma özgürlüğünü rahatlıkla hayata geçirmiştir. Tüm bu olumlu gelişmelere teşekkür ve iltifat olması, yarım kalan yatırımların tamamlanması, eksiklerin giderilmesi ve ülkemizin her sahada daha da ileriye götürülmesi, milletimizin birlik ve beraberliği için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a ve O’nun liderliğinde çalışmalarını devam ettiren Ak Parti kadrolarına halkımızın destek ve teveccühünün devam etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Milli İrade Platformu olarak yüzlerce STK ve milyonlarca mensubumuzla birlikte Pazar günü; istikrar, özgürlük, güven, huzur ve ilerlemeden yana irademizi sandığa yansıtacak, daha önce olduğu gibi güçlü ve kararlı bir şekilde bir kez daha DEVAM diyeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Prof.Dr. Hikmet ÖZDEMİR (Vakıf Başkanı)